16 yaşındaydım ve ağır abazaydım 


/ 7
  1. inci sözlükte zapatistamg panpamın yazdığı çok güzel bir hikayedir alıntı yapmak için her türlü evraklara sevgi çakılmıştır

    #1

    o zamanlar 16 yaşındayım. ne liseden atılmıştım ne de sokakta kendimi parçalıyordum. tüm liseliler gibi bütün konsantrasyonumu kadın vücuduna endekslemiştim.
    sınıfımız 45 kişiydi. boktan bir sayısal sınıf. sayısal sınıf nasıl 45 kişi oluyordu aklım almıyordu. zaten fazla da düşünmüyordum.
    en arkada sırada oturuyordum her zaman ki gibi. size yemin ederim sınıfın en önünde oturanları tanımıyordum. hiç görmedim onları. zaten miyop ibnenin tekiydim bir de arkada oturunca ne tahtayı ne de önde oturanları görebiliyordum. sırf bu yüzden kitap okuma alışkanlığı kazandım. yapacak bir şey yoktu amk sınıfta mecbur kitap okuyordum.
    yanımda iki kişi oturuyordu. bir sırada üç kişiydik. önümüzde iki kız oturuyordu. 3 sıra grubu vardı ve biz ortadaydık. sol sıra grubunda en arkalarda ders dinleyene rastlamadım. sağ grupta kiler ise çalışkandı. biz de ne yapacağımızı sol gruba göre belirliyorduk. onlar yatıyorsa biz de yatıyorduk. maksat vicdan azabını azaltmaktı.
    sınıfın büyük çoğunluğu kızdı. idealist olan güzel ve çirkin kızlar topluluğu.
    önümde oturan iki kızdan birinin kalçaları gözünüzü nereye çevirseniz sizinle geliyordu. kız 1.60 boyundaydı. iyi bir vücut müthiş kalça ve göğüsler her an laf sokmaya müsait bir ağız. yanında ki arkadaşıyla susmazlardı bütün ders. bizde arkada 3 mal tavana yere bakılmaması gereken her yere bakardık. canımızı sıkıyordu orospular. bütün sınıf canımızı sıkıyordu.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:14 ~ 15.01.2014 01:52)
  2. #2

    zeki miydik? hayır. en az diğer mallar kadar aptaldık. önümüzde bir çocuk vardı. bir gün bu herifle şöyle bir diyalog yaşadık:
    ben: neden bu kadar kötülüyorsun lan sen komünistleri. (çok kötülerdi söz konusu ibne)
    +hepsi allahsız kitapsız . baksana ayakkabı bağlarken bile ne kadar müthiş bir düzen var nasıl allaha inanmazlar.
    kısa süreli mavi ekran verdim.
    o zaman bütün kolsuzlar allaha inanmamakta serbest.
    -yok kardeşim beni anlamıyorsun dinle..

    bu herif ak parti gençlik kolları başkanıydı ilçe de. ve gençlik kollarında toplam 3 kişi vardı. yemin ederim yalan değil bu tiplerle bir aradaydım. sağda tam bir kevaşe oturuyordu. herkse kur yapıyordu. yanında keza onun gibi bir kız. önlerinde kendini beğenmiş şişmanca kızlar. ben de öndeki kalçalara bakıyordum.
    bahsi geçen kalçalı kızın yanında sarışın polina egorova nın alt versiyonlarından biri oturuyordu. 1.65 vardı bu kız. yandaki ne göre daha mütevazi bir vücut. ama pantolon giyince bütün sınıftaki kızlar seks objesi halini alıyorlardı. pantolon hepsinin kalçalarını sıkıca çevreliyordu. bu kız en nefret ettiğim insan tiplerindendi. tuhaf bir aşağılama tarzı vardı. buna değineceğim. ayrıca ağır ergendi. biz de ergendikte bu çığır açmıştı. yanında ki kızla sevgilisiyle kaç çocuk istediklerini kararlaştırdıklarını söylüyordu. bir anda kalbim sıkıştı. böyle cümlelere gelemem ben.
    -çocuğun nasıl yapılacağını biliyorsunuz değil mi? dedim. tırsak bir göttüm ama kendimi tutamazdım.
    +sen işine baksana lan. söylemiyeyim bunu murat'a.
    cevap vermedim orospuya. çocukta boy 1.90. gelse beni sikmekle kalmaz bir de .. yok o kadarla kalır. ne boktan bir devirde yaşıyoruz lan. mahallede 5 yaşında ki çocuk posta koyuyor laf çıkaramıyoruz. tabi kürt mahallesinde. pezevenk yanında 50 kişi getiriyor. bu da anekdot olsun.

    her neyse. tabi ki size güzel vücutlulardan bahsediyorum. yoksa sınıfın çoğu tıfıl çirkin vücutlu kızlardan oluşyordu. aralarında 5-6 tane bu çeşit kızdan vardı. bunalrdan biri de gamze diye bir kızdı. bunun kalçalarda önümde oturan mahide adlı kızla yarışırdı. kazanamazdı ama yarışırdı. mahide diye bir kız nasıl seksi olur sormayın. bende bilmiyorum.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:14)
  3. #3

    biz sırada üç mal: zapatista,(me)cemil, furkan. isimleri vermek istedim. mahide nin yanında ki kızın adı bahar ve sağ grubun 2 kevaşesi deniz ve derya. ne kadar çok kişi varlan böyle savaş ve barışa döndü olay.

    yine bir gün dersteyiz normal olarak. önümüzde bu iki arzulanan kevaşenin konuşmalarına ingilizce öğretmeninin saçmalıkları eşlik ediyor. ben iyice kendimi kaybetmiş haldeyim. kızı tanrılaştırdım gözümde. sınıfta kendisi bir benim ilgi alanım galiba. diğerleri daha parlak kızlara yöneliyorlar. çocukken sarışın kızlara aşık olmakla ilgisi var sanırım. yanım da cemil uyukluyor. piç kurusu zaten bir sene kalmış sınıfta. bu sene de atılacak allah ın emri. furkan sa kadro kuruyor. top oynamayı da bilmiyor yavşak. ama kadro kurmayı seviyor. bir anda çekiştirip "bak lan ön libero gattuso olur mu" diyor. siktir git diyorum. size sınıfın 2 kevaşesinden bahsedeyim biraz.

    deniz: iyi denebilecek bir vücut. etek çok kısa, gömleğin düğmesi açık üstten, yüzünde orospulara özgü bir sırıtma. eğer biri aşık olursa bu kıza belli hayatı sikilecek. orospular sikilmişliklerinin acısını başkalarını düzerek çıkarır.
    derya: denizin daha güzel ve daha kevaşe olanı. buna hayat siktirilebilir aslında.

    ben mahide ye bakarken deniz yüksek sesle "oğlum şaşı olacaksın lan göt mü görmedin " diyor. yanında ki şişmanlı zayıflı kızlar gülüyor. cemil uyuyor. mahide bana bakıp sinirli bir bakış atıyor. cemil uyuyor. benim yüzüm kıpkırmızı oluyor. cemil piçi hala uyuyor. tembel göt.

    acayip utanmış vaziyette gözlerimi tahtaya dikiyorum. dediğim gibi miyop olduğum için bir şey göremiyorum. ama rezil olmuş durumdayım. bahar hafiften kafasını bizim sıraya çevirmiş vaziyette "kızım sen de vücut taş he" diyor mahide ye. mahide de yavşakça bir sırıtma. furkan dürtüp "buldum aga scholes" diyor. bravo diyorum. ardından zil çalıyor. deniz kevaşesinin yanına gidiyorum.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:15)
  4. #4

    denizin yanında derya ver normal olarak.
    - senin zorun ne lan
    +oğlum göz muayenesi gibi düşün. gözlerini kurtardım.
    -sen boşuna terkedilmiyorsun ağır kevaşesin. (çok terkedilip ağlar bu)
    +düzgün konuş.
    -düzgün mü konuşayım? her konuda yamuk seversin sen.. (anlamını hala düşünüyorum)
    ama kız nasıl anladıysa ağlayarak gitti. derya da peşinden. ben de sıraya geçtim. cemil bu arada hala uyuyordu. bu herifin amına koyayım.

    ders zili çalmadan önce deniz yanıma gelip sırıtarak "çıkışta hemen gitme konuşalım" dedim. olur dedim. midenizde tuhaf bir kasılma olur ya korktuğunuzda işte ondan oldu. sanırım çıkışta bir boklara bulanacağım dedim. ardından rahat takınmak için furkanın kadrosuna baktım. gerizekalı forvete inzaghiyi almıştı. futbol bilgisini sikeyim adam 50 yaşındaydı.
    son ders saatinde benim içimde yarak var. evet evet bildiğiniz den. oturmuş içime bekliyor. nasıl bir psikolojik travma geçiriyorum siz düşünün.

    ders zili çaldı ve ben kaderimi beklemeye başladım. sağıma baktım cemil malı hala uyuyor. bunu uyandırdım. saol kanka valla içim geçmiş dedi. ya kanka bir siktir git dedim. ibne hiç neden sınıfta bile durduğumu sormadan gitti. deniz yanıma geldi. dedim beni birilerine dövdürecek bu kevaşe garanti. ardından konuştu:
    - benimle çıkar mısın?
    +şimdi mi?
    -genel anlamda?
    +iyi. şimdi evlere mi gidiyoruz.
    -evet kendi evlerimize.

    çıkma kelimesinden bu tip konuşmalardan tiksinirim. felaket bir şey lan bu. içim vıcık vıcık olur. neden kabul ettim bilmiyorum hayatımda ilk kez biri sormuştu zaten. iyi dedim yalnız olmam hem. ama bu ağlayan kız neden şimdi böyle yaptı anlamamıştım. kafaya takamdım dayak yoktu, gerçekten güzel sayılabilecek bir kızlaydım kevaşe olsa da. tam absürd dizi modundaydı yaşananlar. fazla düşünmeden eve gittim. annem evde yoktu, yemekte yoktu. yarım bayat ekmek ve dolaptaki buz tutmuş sarelleyi alıp yemeye başladım.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:15)
  5. #5

    akşama doğru babam eve geldim. benden bir yaş büyük başarılı ağbimi övmeye başladı. habil kabil olayına döndürmeden işi odaya gittim. açtım msni. zaten bütün sınıf vardı. deniz slm yazmıştı. ben de aynı şekilde karşılık verdim. neyse ki o ağzıma bile almak istemediğim hitapları yazmıyordu. yarın sabah buluşalım mı dedi? kabul ettim. param da yoktu neyine kabul ettiysem. ardından görüşürüz diyerek kapattım msni.

    salona geçip babama bana biraz para verip vermeyeceğini sordum. 10 lira verdi. ağbimine sevinmese vermezdi. çalışıyorsa kurcalama diyerek yatıp kafayı uyudum.

    sabah uyandığımda bir tuhaf hissettim kendimi. ne yapacağım lan ben bu orospuyla dedim. sonra güzel kevaşemle diyerek değiştirdim. aşk adamı olmak başka tabi. 10 liramı aldım ve kızın dediği yere gittim. 45 dakika bekledikten sonra geldi kendisi. ikimizle okul kıyafetiyleydik. bu iç gıcıklatıcıydı her zaman ki gibi. benim içimde gıcıklanmak için yer arıyordu gerçi.
    en sonunda bir çardakta oturduk. yan yanaydık, etek boyu inanılmaz kısaydı. vücutlarımız birbirine değiyordu. vücudum kan pompalamıyordu. olduğu gibi varili döküyordu. yavaş yavaş vücudum atmaya başladı. neyse ki kız bacaklarıma bakmıyordu. neredeyse uçacak konumdaydım.
    -neden konuşmuyorsun?
    +haa.
    bir anda bu tarz bir tepki verdim. öküzce değildi ama hafiften boşalma nidası gibiydi. ama boşalmamıştım tabi ki. deniz güldü ve tekrar konuşmaya başladı:
    -neden konuşmuyorsun diyorum.
    +herkes yeterince konuşuyor boşver.
    -ooo lafları kes.
    o an ağzına bir tane patlatmak geldi içimden. kıza platon vari konuşuyorum cevap bağlarbaşından geliyor.
    + sen baya.. tahrik edicisin.
    konuşma yeteneğimin sorumlusu tanrı dır. ben de isterdim güzel konuşayım. hayat işte.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:16)
  6. #6

    -geçen gün bana kevaşe demiştin .
    +kevaşelerde tahrik edici olabilir.
    -nasıl bir manyaksın lan sen. çıktığın kızla böyle mi konuşulur.
    +neden konuşulmasın? nasıl konuşuluyor , daha önce hiç konuşmadım.
    -yuh hep sustunuz mu?
    +kimle?
    -çıktığın kişiyle.
    +biriyle çıktığımı kim söyledi.
    -haha çıkmadın mı? öyle bir bakıyorsun ki tüm evreni bipmişsin gibi. (valla bipmişsin dedi)
    +yoo normal bakıyorum.
    -öyle öyle. gel bari bir işe yara. salla beni salıncakta.
    tuhaf bir tipti kendisi. en güzeli kevaşelerle birlitke olmaktır. sıkılmazsınız yanlarında sizi her an boynuzlama ihtimalleri vardır ama olsun. heyecan iyidir. belki de bana böylesi gelmişti bilemiyorum tabi.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:16)
  7. #7

    salıncağa oturdu bende arkasından salıncağı ittirmeye başladım. bu huu diye bağıra bağıra sallanıyordu. bacaklarını da havaya yükselirken ileri atıyordu. işte orada benim de vücudum atıyordu. bilirsiniz salıncakta çok yükselince tuhaf bir his dolmaya başlar. içine oksijen girer gibi . veya zevk kasılmasına benzer. deniz de yavaş yavaş ohlamaya başladı. gözümün önünde salıncağa veriyordu. saçmalık bir yana iyice tahrik olmaya başlamıştım. neyse ki daha sonra salıncaktan indi tekrar çardağa geçtik. derin derin nefes alıyordu. elleri bacaklarının üzerindeydi. bacaklarını ince bir çorap gizliyordu. derin derin nefes alırken kafası aşağı dönüktü. ellerini bacaklarımın üzerine koydu. “yuh ateş gibisin” dedi.
    -biraz hastayım dedim. yalandı elbette. vücudum zevkten patlayacaktı. bütün kapalılığa rağmen.
    +çıktığımıza göre seni iyileştirmem lazım.
    -aslında böyle malca konuşmaları hiç sevmiyorum.
    +nasıl?
    -çıktığım çıktı çık. sevgilim tarzında.
    +bu şekilde bir şey demedim.
    -öyle laf arasında söyleyeyim dedim.
    +iyi. amma tuhafsın lan sen.
    yine ağzına vurmak geldi içimden . lan diye hitap eden kız mı olur?
    (birkese ?, 14.01.2014 22:16)
  8. #8

    derken bu kafasını bacaklarıma yatırdı. bu bardağı taşıran son damlaydı. iyice titreme geldi bana. senkronize şekilde boşalmanın eşiğindeydim. farkındaydı bana ne yaptığının . pis bir şekilde sırıtıyordu.
    -deniz kalkalım mı?
    +neden?
    -hava soğudu gibi. (25 derece sıcaktı)
    +iyi kalkalım madem dedi.
    kalkarken eli penisime değdi. eminim ederim bilerek yaptı. çünkü değmedi kız neredeyse kavradı. ve orada bittim. pantolon sıcak bir sıvıyla yıkanıyordu. kız yüz ifademe bakıp arkasına dönerek kikirdemeye başladı. haykırarak boşalmayı anlatan capslerde ki gibiydim. en son ağzımdan buğulu bir:
    -hadi gidelim çıktı.
    sünnet çocuğu gibi yürüyerek eve bıraktım onu. yarın görüşürüz dedi. ben de eve gittim. direk banyoya girip pantolunu kirliye attım. yine evde annem yoktu yine yemek yoktu. yine bayat ekmek ve soğuk sarelle yedim.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:17)
  9. #9

    ev her zaman olduğu gibiydi. abimi övüyorlardı beni gömüyorlardı. babam hergün beni yanına çağırıp:
    -bak oğlum abin ne güzel çalışıyor sende onu örnek al biraz olur mu?
    diyordu.
    bende:
    +evet baba diyordum.
    ardından annem saydırmaya başlıyordu. sen nasıl benim oğlum olabilirsin hiç mi abine çekmedin diyordu. içimden “hiç çekmedim içeste karşıyım” diyordum. bir boka yaramıyordu elbette.

    ertesi gün okula gittim. deniz sınıfa girdiğimde gülümseyerek baktı arka sıralardan. derya da bana kötü kötü bakıyordu. belki onun da bana vermek gibi planları vardı bilinmez. bu kızlar nerede tip biri var buluyorlardı. o tip bendim. normal bir tiptim ama güzel bir kızla beraberdim . hayat güzeldi.
    arka sırada mahidenin kalçalarının etkisinden yavaş yavaş kurtulmanın da sevinci vardı. derste ayağa kalkıp “evet o kalçalarını avuçlamak isterdim. ama artık kalçalarını avuçlama ihtimalim daha fazla olan bir kızlayım. siktir git bu sınıftan orospu” demek istiyordum. ama herhalde hoca iyi karlışamazdı bu durumu. cemil uyumuyordu bu sefer. furkan da uyumuyordu. önümüzdeki tahtada dil anlatımla ilgili şeyler yazılıydı ama göremiyordum. dil anlatım hocasını da hiç sevmezdim. hep arabasını patlatmak gelirdi içimden. durmadan sakakllarıma karışırdı. bu da başka bir olay. 16 yaşında hayvan gibi sakala sahiptim. babamın genetiğini sikeyim.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:17)
  10. #10

    teneffüs zili çaldığında deniz sırama geldi. bu sırada furkan ve cemil dıaşrıya çıkmışlardı herhalde. denizle oturup birbirimize sürtünüyorduk. konuşmuyordukta. sadece sürtünüyorduk ki bana yeterliydi.
    -deniz bugün bize gelmek ister misin diye sordum.
    +okul çıkışında mı?
    -evet .
    +olur farketmez dedi.
    annem hergün misafirliğe gidiyordu neredeyse. ya da bir işi oluyordu. ev boştu büyük ihtimalle. bu yüzden çekinmeden çağırdım eve. teneffüs biterken sırasına geçmek için kalktı. kalçalarını hafiften bacaklarıma değdirerek geçti yanımdan. yine bir irkilme çöktü üzerime.

    derse girerken furkan ve cemil yanıma oturdu. cemil in gözleri kan çanağı gibiydi. ama bir şey demedim. bu tip sevgi şeylerine de gelemem.
    ama furkan öyle değildi.
    -cemil noldu lan ne bu halin?
    +boşver kanka önemli değil.
    -söyle lan rahatlarsın.
    +baharı sevdiğimi söyledim. kız resmen küfür etti bana. ben kimmişim ki onu sevebiliyor muşum?
    -bşver kanka kendi kaybeder.

    üzülmüştüm cemile. ama kafamı başak bir şey karıştırıyordu.
    -ya kanka sen ne ara uyandında bu kızı sevdin? dedim.
    +oğlum hep seviyordum bakmaya kıyamıyordum.

    bir hassiktir çektim içimden. bakmaya kıyamıyor diye sınıfta horlayan ilk tescilli insandı.

    ders başlayınca bahar ve mahide oturdu. bahar mahide ye “o kim ya beni sevebilir” gibi bir şey söyledi. cemil iyice çöktü. yine tutamadım kendimi:
    -ne biçim bir orospusun lan sen . dedim. bir organımızı sikme şansı verilseydi dilimi sikerdim.

    bir kız ın hakaret yediğinde genelde yaptığını yaptı. ağlamaya başladı. olay hocaya kadar geldi. bütün sınıf bu duruma kitlenince ben iyice korkmaya başladım. ilkokulda da böyle olurdu. küçük bir şey yapardım olay büyüdükçe büyürdü. orospu çocukları tek yumruk olmak için benim hatamı bekliyorlardı.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:17)
  11. #11

    mahide baharı tuvalete götürdü. kızın götünü ortadan ikiye ayırsalar bu kadar ağlamazdı herhalde. benim korkudan popom içeri içeri girmeye başladı. yine boka battım diyordum kendi kendime. bir yandan da bari mahideyi kaybetmeyelim diyorum o göt bize lazım.

    içeride bunları düşünürken bahar yanında müdür yardımcısıyla geldi. başım iyice öne düştü. “zapatista mg odama gel” dedi. kalktım ve odasına gittim.
    -utanma arlanma yok mu lan sende terbiyesiz herif. senin bacına orospu deseler hoşuna gider mi?
    +benim bacım yok hocam.
    -dalga mı geçiyorsun lan ? siktir lan gözüm görmesin seni 5 gün uzaklaştırma.
    bu şekilde 5 gün uzaklaştırma aldım. sınıfa girip çantamı toplarladım. nefretli şekilde bakan bakışlar eşliğinde denizin yanına gittim: “dışarıda bekliyorum seni”
    güldü ve tamam dedi. cemil “sağol kanka” dedi giderken. bunu neden dedi anlamadım. dışarıda denizi beklemeye başladım.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:17)
  12. #12

    dışarı da denizi bekliyordum. son ders zili de çalmış öğrenciler okuldan çıkmaya başlamıştı. denizi arıyordu gözlerim. bu arada üzerimde doğru boy ortalamaları 1.80 olan adamlar geliyordu. en önde bahar ın sevgilisi murat. allah ım neden bu kadar şanssızım diyordum. herifler hiç konuşmadan geçirmeye başladılar . yerden kalkamıyordum. her taraf toz oldu. toz tadı aağzıma giriyordu. aslında tekmelerinin içi boştu. ama ilk yumruk çok kötüydü. yerdeyken attıkları tekmeler anlamsızdı. ardından murat eğilip “bir daha o kıza bir şey dersen gebertirim lan seni” dedi. piçe bak kesin ezberlemiştir bu lafı dedim. eminim kavgaya girmeden önce kararlaştırmıştır bu lafı. kalıcı etki bırakacakmış gibi.
    yerden kalktığımda tuhaf bir arınma hissettim. olayı büyütmedim içimde. büyütsem bir kez daha dayak yerdim zaten. kavga edecek arkadaşım yok benim. ben de kavga etmem zaten. bu yüzden herhalde.

    deniz beni gördü nihayet. okulun yarısı dayak yerken görmüştü bu arada.
    deniz yanıma gelip korku dolu bir sesle ne olduğunu sordum. birkaç kişiyle takıştığımı söyledim. sadece onlar sana takışmış dedi. ne güzel laflar ediyordu böyle. kaldırdı beni ve destek oldu. birlikte bizim eve doğru yürümeye başladık. yürürken kalçalarımız çarpışıyordu. çok güzel bir histi.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:17)
  13. #13

    denizle bizim eve girdik. yalnız anahtarım yoktu. bu tip durumlarda annem anahtarımızı karşı komşuya bırakır. yine öyle yapmıştı. karşı komşumuz 55 lik klasik chp teyzelerindendir. ama tam çağdaşlık mertebesinde değildi. için de muhafazakar bir rahibe yattığına eminim. kızla beni iyice süzdü. “sikecen mi lan kızı” bakışı attı. “yürü git orospu bakışı” attım. kapadı kapıyı. tabi biraz dalgaya vuruyorum. yoksa öyle bir baktı ki kıza yürü lan camiye demek geldi içimden.

    denizle içeri girdik. hayatımda yaşadıklarımı çok fazla dramatikleştirmiyordum ama bir gerçek vardı ki çok boktandı durumum. yani bariz dram dı yaşadıklarım. sadece küçültüyordum sorunlarımı. tabi açlıkların olduğu bir dünya da bunları en büyük dertlermiş gibi de lanse etmenin anlamı yok.

    deniz le lavaboya gittik. yüzüme su çarptı. ardından üstümdeki kıyafetlere oluk oluk su döktü. kendince temizlediğini sanıyordu. halbuki daha da boktan bir hale gelmişti kıyafetlerim.
    lan neyine gülüyorsunuz komik diye mi yazıyorum. ayrıca o anları hatırlamak bile boktan lan yaşanılan göt korkusunun haddi hesabı yok. herneyse:

    ardından odama gittim. bu sırada deniz mutfağa gitmişti, kıyafetlerimi değiştirdim hemen.
    deniz "bayat ekmek var" dedi. siktiğimin evinde bayat ekmek yetişiyordu sanki. abim deseniz bu kadar çalışkan olup bir insan nasıl bu kadar sosyal olur anlamıyorum. bir insan eve geldiği gibi dışarı çıkar mı? çıkıyor çalışkan piç. okulu da hemen kapının önünde. güzel bir anadolu lisesi. dersleri müthiş, sınıfın en iyi okulda dereceler yapıyor. sonra eve gelip anında dışarıya çıkıyor. aynı anneden olduğumuzu kimse yutturamaz. kesin bu herifi çirkin bir bilim kadını çıkartmıştır.

    denize dolapta bir şey var mı diye sordum. çorba olduğunu söyledi. ilk defa evde yemek vardı. doğru mu söylüyor diye baktım. sahiden de çorba vardı. akşamları yemek olurdu ama ben öğlen saatinde ilk defa bana yemek bırakıldığını görüyordum. deniz çorbayı ısıttı. ekmeksiz şekilde içtik. o an kendimden tiksindim. hep dalga geçtiğim ergenler gibiydim. 16 yaşında evcilik oynayan liseli piçler. ama kafamı o an başka bir soru kurcalıyordu. mercimek çorbalı ağızlarla öpüşsek tat alabilir miydik?
    (birkese ?, 14.01.2014 22:18)
  14. #14

    denizle odaya geçtik. yatağın üzerine oturduk. kafamdan onlarca düşünce hhızla geçiyordu. "bilgisayarı açıp yanlışlıkla ferre sitesine girmek, erotik film izlemek, seks sahnesi olan romantik film izlemek , film izlemek , izlemek ,sikmek" o anda deniz hiç şey yaptın mı dedi? ne diye sordum. sahiden anlamamıştım. biyolojik açıdan birleşme dedi. kültürlü kevaşem benim. işte size kaşar diye nitelediğiniz kızlarla çıkmanın avantajları. aile kızıyla çıksaydınız o kadar iğrenç sıkıcı bir durumda olurdunuz ki kendinizi parmaklamak istediniz.

    -hayır yapmadım.
    +ben yaptım.
    -oha (bu kadarı da fazla amk)
    +öyle valla. kötü değil eğlenceli.
    -napalım şimdi yapalım mı?
    +öyle bir şey demedim.
    -demene ne gerek var nerdeyse kendini nasıl si... (sustum orada)
    +yavaş ol be.
    -pardon. peki yapacak mıyız?
    +bilmiyorum. hem güzel olup olmadığını bilemezsin.
    -eminim güzeldir. ben ilerigörüşlüyümdür.
    +iyi bakalım dedi.

    hayatımın en güzel anı başlıyordu. ilk önce idrak edemedim konuşmaları. ben, hayatında ferrelerde bile boşalma anında yarrak görüntüsüyle karşılaşan zapatista bir kızla, hemde güzel bir kızla birleşmenin eşiğindeydim. şimdi bile kendimi kutluyorum. ver düşününce iyi cümleler kurmuşum. (buna yakın cümlelerdi herhalde) şimdi o kız gelse soyunsa sanırım ona bakarak mastürbasyon yaparım.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:18)
  15. #15

    altımda eşofman vardı. okuyorsanız okul pantolonumu çıkardığımı biliyorsunuzdur. denizin eteği her zaman ki gibi kısa. gömleğin üstten 2 düğmesi açık. 3 te olabilir bilmiyorum. göğüsleri hafiften görülüyor işte. yatakta oturuyordum. ardından deniz diz üstü oturdu yere. önümde eğildi. şeytanca sırıtarak eşofmanımı indirdi. ardından eliyle kavradı penisimi. yalamaya başlayalı 15 saniye kadar olunca dur dedim. ağzından çıkarttı, bende penisi sola döndürüp boşaldım. ama hayatımda böyle bir an yaşamamıştım. aman allahım o mastürbasyon saçmalıklar ferreler. sadece yalamayla bu hale geldiysem içinde olduğumu tahmin edemiyordum. deniz gülmeye başladı. biraz utandım orada. vücudum tüm zamanların en büyük endorfinini sağladı. utanmam ve hayal kırıklığım yerini mutluluğa bıraktı tekrar yapsana dedim. iyi bakalım dedi. içimden bu kızla hemen evlenmeliyim dedim. galiba bu evlilik saçmalıkları böyle ortaya çıkıyor. erkek tam orgazm olacağı sırada kadın ona evlilikten bahsediyor ve adam mutluluk patlamasıyla kafasına bu düşünceyi koyuyor. bense her an ulaşılabilecek seks hayaliyle bu düşünceye varmıştım.

    ardından tekrar kavradı penisimi deniz. yalamaya başladı. sahiden daha önce birileriyle birlikte beraber olduğu anlaşılıyordu. iyice hızlanmaya başladı. ben yine kendimden geçmeye başladım. ah oh nidaları bile şu ağzından çıkan şappır şuppur tarzında ki seslerden daha tahrik edici değildi.
    yine penisim taş kesilince durmasını söyledim. belinden tutup ayağa kaldırdım. gömleğini açtı. süt gibi kızdı . göğüsleri de gerçekten büyüktü. sütyeninin kopçasını açamadım. hayatımda ilk defa bir sütyen önümdeydi açılmaasını bekleyen. deniz kendisi açtı. en büyük hayalimi yapıp bacakları belimi kavrar vaziyette kucağıma oturttum. göğüslerini emmeye başladım. ben sekse inanmazdım beyler. sahiden inanmazdım. yok diyordum insanların uydurması ferre ler falan da yalan bilincimizin uydurması. sahiden seks varmış. ve dünyanın en güzel şeyiymiş. göğüslerini emerken bu elleriyle kafamı sıkıyordu. iyice hoşuma gitti böyle yapınca. bütün gövdesini yalıyordum. ardından yatağa yatırdım. bu anda yine bir kahkaha attı. ayakları kasıldı. çoraplarını indirip attım bir köşeye. ardından etiğini indirdim. penisimi tutup içeri gireceğim anda sen de görevini yap dedi. o an o kadar penis ve vajina arasında kenetlendim ki ne dediğini anlamadım. görev deyince yemin ederim tommy vercetti sandım kendimi o an. heralde albayın kızını mağazaya falan götürecektim.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:18)
  16. #16

    bu arada kendi anılarımdan tahrik oldum. bir ara mastürbasyon molası vermeliyiz.

    kız öyle aval aval bakınca yine bir kahkaha tuttu bunu. kahkaha atınca hoşuma gidiyordu yalnız. baya tuhaf bir duygu kaplıyordu. nasıl anlatsam "bu kızın vajinasında ölmeyi nasip eyle ya rab" gibisinden. kız belini doğrultup eliyle saçlarımı kavradı. vajinasına doğru indirdi kafamı. "aa evet yalıyorduk değil mi bunu" durumundaydım. yalamaya başladım vajinasını. iyi soğukkanlıymışım am diye sevinerek pencereyi açıp sevinç çığlıkları atmamışım.

    vajinasını yalamaya devam ettim. saçlarımdan kavramış şekildeydi. her geçen sürede saç diplerimi kopartacak duruma geliyordu. inlemeleri kısık çığlıklara dönüşmüştü. bu anda komşular duyacak diye tıstım. kafamı kaldırdım bunu söylemek için huur tekrar indirdi zorla kafamı. anasını satayım 2 oldu 3 oldu söyleyemiyorum. bu baya baya çığlık çığlığa duruma geldi. en sonunda kafamı alıp şu yastığa bağırsan iyi olur dedim. tamam tamam dedi tekrar indirtti kafamı. bütün vücudu kasılmaktan öte bir hale geldi. zevkten geberecekti kız. yalnız baya zaman yaladım ve kızın vajinası yavaş yavaş mercimek çorbası kokmaya başladı. en sonunda kalktım ve penisimi vajinasından içeri soktum. içinde hızlı hızlı gidip gelmeye başladım. ferre starı gibiydim. sanırım bunda yetenekli olmamın değil açlığın erdiği etki vardı. içine zevk almak için değil yok etmek için giriyordum neredeyse. deniz yine inliyordu. bir yandan da ara ara gülümsüyordu. ardından bir anda kalkıp beni yatırdı ve üzerime çıktı. üzerime seri şekilde gidip gelmeye başladı. o anlarda öleceğimi hissettim neredeyse. yer bildiğimiz kayıyor gibiydi. zemini hisetmiyordum. (zemin buada yatak) deniz bağıra bağıra gidip geliyordu.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:19)
  17. #17

    elleriyle boynumu tutmaya başladı. o gerginlikle öylesine sıkıyordu ki ara ara nefes alamıyordum. bir seçim yapmalıydım. uzun olma potansiyeli taşıyan bir hayat mı yoksa am ve ölüm mü? direk am ve ölüm dedim umursamadan devam ettim. ellerimle kalçalarını kavradım. bend aynı şekilde sıkmaya başladım. boşalamadan o benim canımı ben onun kalçalarını alacak gibiydim. şap şap seslerine ikimizin inlemeleri karışıyordu. ben buna seks düeti diyorum. iki karşı cins aynı anda inler bu durumlarda. kadın bunu savaş haline getirip yavaş yavaş çığlıklar atmaya başlar. en sonunda dayanamadım boşalacağıuaasfafafds dedim. neyse ki boşalacağımı anladı. üzerimden indi. eliyle git gel yaptı penisime. ardından kendi göğüslerine attırdı desem yeridir. ben mi? yemin ederim öbür dünyadayım diyordum. böyle zevk olamazdı.

    banyoda üzerini temizledi deniz. bense bitkinlikten ölecektim. ölü gibi yatakta yatıyordum.
    deniz girdi odaya yanağımdan öptü. fahişesi gibi hissettim kendimi. ama olsun bu tip şeylere takılmamalı insan. üzerini giyindi. ve evden dışarı çıktı. onu uğurladıktan sonra evdeki odada ki menileri temizledim. bir kaç saat sonra abim o meninin üzerine yüzüstü yatacaktı mutlu bir şekilde. beter olsun başarılı bin.

    (okuyucuların dikkatin, mastürbasyon molası)
    (birkese ?, 14.01.2014 22:19)
  18. #18

    akşam olduğunda kara kara yarını düşünüyordum. henüz aileme uzaklaştırma aldığımı söylememiştim. sanırım haftanın sonuna doğru geliyordu. akşam olunca klagib abimi övmeler duyuyorduk ve tabi ki beni gömmeler. babam okulun nasıl gittiğini sordu, dün geceden bu yana pek bir gelişme yok dedim. herif 24 saatte bir okulu soruyordu. ne bekliyordu bilmiyorum sanırım 24 saatte üniversiteye gelmemi falan bekliyordu. onlara uzaklaştırma cezası aldığımı söylemedim. direk odaya kaçtım.

    abim oda da msnde kızlarla konuşuyordu. iyice ayar oluyordum kendisine. konuştuğu kızlar taş kelimesinin hakkını veriyordu. ama adriana lima da taş sonuçta ten temasına geçilemedikten sonra bir anlamı yok.
    -abi bu kızlar sana neden bakıyor ödevlerini falan mı yapıyorsun?
    +oğlum her şey yakışıklılık değil. (bunu kendimden biliyordum)
    -oha abi mal mısın yazdıklarına bak.

    buna benzer bir şey dediğimde bu gerizekalı kıza "amı açsana" yazmıştı. c yi unutmuştu. ama gönderdi bir anda mesajı.

    +of ulan niye söylemiyorsun.
    -bırak bu işleri demek ki bunu düşünüyorsun ki bunu yazdın. bir söz var hatta böyle. şimdi aklıma gelmiyor.
    daha sonra kız çok ciddiyim bir anda msni kapattı. bu mala o akşam baya gülmüştüm. açtı gta yı oynamaya başladı. gta da vice city. herif hala inşaat patlatma görevlerinde kalıyor. gerçi bende geçemiyorum. o gece yarını düşünerek yattım. mal gibi sokaklarda dolaşacaktım.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:20)
  19. #19

    sabah uyandım. sanki okula gidecekmişim okul kıyafetlerimi giydim ve evden çıktım.
    evden çıkınca iyi mallaştım. nereye gidecektim ne yapacaktım hiç bilmiyordum. zaten telefon falan da kullanmıyorum biriyle de iletişimim kuramam. denizle de önceki gün bir plan yapmamıştık. anlaşılan sap gibi kalmıştım ortada.
    ilk önce yorulana kadar caddeleri sokakları arşınladım. yürü yürü aynı yere geliyordum. tak gibiydi istanbul, nefret ediyorum bu şehirden. paranız yoksa her yer berbattır zaten. daha sonra bir otobüs durağına oturdum. 1 saat kadar kaldım. yoldan gelen geçeni izledim aptal aptal. vücudum öyle uyuştu ki ayağa kalktığımda kırılacağımı zannettim.

    bir ara iyice saçmaladım. hala da yaparım bunu. öncelikle bir kız seçersiniz. elbette güzel olmalı. ardından onu takip edersiniz. öncelikle güzel fizikli bir kız buldum. üzerinde okul kıyafeti olan bir liseliydi. ben bu şeylerden hiç kaçınmam. siz de korkmayın. takip edin konuşun. bunları yapamayacak kadar da özgüvensiz olmamalı insan.

    kızın peşinden yürümeye başladım. yaklaşık 1.65 boyundaydı. klagib liseli kız tipi. gömleklerin bağrı açık, saçlar dümdüz, pantolon oldukça dar ve converse. istanbul da ki kızların yüzde 70 i bu tiptedir zaten.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:20)
  20. #20

    bizim kevaşe de istanbul genel teftiş sorumlusu çıktı. yürüdükçe yürüyor, bir o markete giriyor bir bu dükkana. iyice kafayı yeme noktasına geldim. yemin ederim bir ara gözyaşım döküldü sinirden. gidip saçını çekip "lan zamanın geçmesi lazım gel iki sevişelim" diyebilirdim. ne yapacağını bilmemekten daha sıkıcı ve delirten bir şey daha olamaz.

    en sonunda kız bir otobüs durağına oturdu. başladığım yere geri dönmüştüm. bende gittim kızın yanına oturdum. her düzleştirilmiş saçlı liseli gibi o da süzdü beni. ben onun kalçalarının kıvrımlarına kadar zihnime kazımıştım. bir anda merhaba çıktı ağzımdan:
    -merhaba dedi.
    +kaç yaşındasın? (evet öküzüm)
    -hehe bu nasıl soru böyle.
    +ne bileyim seni takip ettim de yaşın büyük olm...
    bu kısımda iyice sıvadım sıçtığımı.
    -beni takip mi ettin? ne zamandır?
    +yani 1 saat oluyor herhalde. amma yürüdün valla.
    -hehe deli misin sen ya, niye takip ediyorsun?
    +okuldan uzaklaştırma...
    -git be şurdan manyak. bak bağırırım yemin ederim.
    +tamam lan tamam sakin ol hayda.

    o anda bastım deparı okula doğru. zaten okul saati de geliyordu. alın işte böyle insanalrla muhattap olunmaz. insan gibi takipte mi etmeyelim? sabahtan beri de bir şey yememiştim. iki topkek ve ice tea alıp okulun karşısında ki banklarda beklemeye başladım.
    (birkese ?, 14.01.2014 22:20)
/ 7

© 2024 - kese sözlük uludağ sözlük

kese sözlük bir interaktif sözlük çalışmasıdır. kese sözlük sözlük spot tematik sözlü bir interaktif sözlük çalışmasıdır. kese sözlük sözlük spot tematik sözlük servisi ile üretilmiştir. sözlükler yöneticilerinin sorumluluğundadır, www.sozlukspot.com sözlüklerin içeriklerinden sorumlu tutulamaz.